- “Özveri” ile çalışmamın karşılığını böyle mi almam gerekiyordu? Bu mudur yani; bu mu ?
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Duygunu anlıyorum, kabul ediyorum. Kim sende bu duyguyu tetikleyecek olaya neden oldu bilmiyorum; -bilmeme de gerek yok ama- biraz özensiz davranmış.
Biraz daha sakinleştiysen gel önce şu “Özveri” ifadesine bir bakalım:
Belli ki olaydan bağımsız olarak tetiklenen duygunun altında yatan “Anlam” bu.
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Bana göre iş hayatında “Özveri” kavramına yer yok. Ben bu kavram ile ifade edilen durumları ikiye ayırarak kavramsallaştırmayı tercih ediyorum:
1) ÖZ-SAYGI: Çok çalıştın, herkesten farklı davrandın, daha disiplinli ve olgundun, vb çünkü bunlar zaten senin ÖZ-DEĞERLERin. Yani bunları aslında “KENDİN” için yaptın. Çünkü aksini yapmak içine sinmez. Çünkü başka türlü davransan rahat edemezsin, huzurun kaçar, gece uykun kaçar.
O zaman bunun adı öz-veri değil; çünkü “kendin-DEN” bir şey vermedin. Aksine “kendin-E” bir şey verdin.
Yani, her ne yaptıysan kendin için yaptın; kendine SAYGIndan yaptın.
O zaman bunun adı; ÖZ-SAYGI!
2) ÖZ-KAYGI: Çok çalıştın, herkesten farklı davrandın, daha disiplinli ve olgundun, vb çünkü bunları yapmasan zarar göreceğini düşündün. Böyle davranmazsan terfi/zam/prim alamazsın diye kaygılandın. Hatta böyle yapmazsan işinden olacağından korktun.
O zaman bunun adı öz-veri değil; çünkü “kendin-DEN” bir şey vermedin. Aksine “kendin-E” bir şey verdin.
Yani, her ne yaptıysan kendin, sevdiklerin, hayatın zarar görmesin diye yaptın; kendinle ilgili KAYGIndan yaptın.
O zaman bunun adı; ÖZ-KAYGI!
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
Kim, kime karşı ne kadar dürüst bilebilme şansımız yok!
Kim bize karşı ne kadar dürüst; bunu da bilebilme şansımız yok!
Ancak kendimize ne kadar “DÜRÜST” olduğumuzu bil(e)meme şansımız yok!
O kadar da değil!
O halde kendimize dürüst olalım ve kabul edelim:
Ne zaman ki;
* Öz-Veri diyoruz,
O zaman ki;
* Ya ÖZ-SAYGI
* Ya da ÖZ-KAYGI
demek istiyoruz.
Çünkü günün sonunda; hayatın her noktasında ama en çok da İŞ HAYATInda; mutlaka ama mutlaka MUHASEBE çalışır!
Alınan tüm kararlar da bu muhasebenin (+) verdiği alternatifler seçilerek alınır.
Her karar bir seçiştir; her seçiş bir vazgeçiştir.
Hem birşey(ler)i şeçip hem de vazgeçilen(ler) için hayıflanmaksa daimi mutsuzluğa giden yolu açan kapıdır.
Comments